Biküspit Aort Kapak
Tarihte ilk kez Leonardo da Vinci t...
Boynumuzun her iki yanında birer tane olmak üzere yerleşmiş olan ana karotis arterlerimiz, halk arasında yaygınlaşmış adıyla ‘şah damarı’ bulunmaktadır. Bu ana karotis arterler, iç ve dış karotis arterler olmak üzere iki ana daldan ve sonrasında bu ana dallara ait çeşitli dallanmalardan oluşmaktadır.
Ana dallanmalardan biri olan iç karotis arterler, beyine oksijen açısından zengin kanı ulaştıran 4 ana damardan ikisini oluşturmaktadır. Dış karotis arterler ise, yüz, boyun bölgesi ve saçlı deriyi besleme işlevine sahiptir. Vücutta çeşitli fonksiyonlara sahip olan karotis arterlerde meydana gelen tıkanma durumunda, karotis arter hastalıkları ortaya çıkmaktadır.
Karotis arterler, aort arkından başlayarak, boyundan başa doğru ilerleme göstermektedir. Boynumuzun iki yanına ellerimizi koyduğumuz zaman, karotis arterlerinde nabzımızı hissedebilmekteyiz. Kalpten gelen ve oksijen açısından zengin olan kanın, baş ve beyin bölgesine iletilmesini sağlayan karotis arterler, baş ve boyun dolaşım sisteminde oldukça önemli bir yere sahiptir.
Vücutta oldukça önemli temel işlevlere sahip olan karotis arterlerin iç kısmında plak adı verilen, yağ içeriği yüksek olan yapılanmaların gelişmesiyle ortaya çıkan iç duvar daralması durumlarına, karotis arter hastalığı adı verilmektedir.
Karotis darlığı olarak da bilinen karotis arter hastalığı, darlığın oluştuğu bölgelerde kolaylıkla kan pıhtısı oluşturabilen, ciddi ve hayati sonuçlar meydana getirebilmektedir. Karotis darlığı oluşan bölgelerde oluşan kan pıhtısı, bu bölgede tıkanmaya sebep olabildiği gibi, koparak beyin içinde bulunan daha küçük başka bir arteri tıkayabilmekte ve felç yaşanmasına sebep olabilmektedir.
Karotis arter hastalığının inme riskini arttırdığı belli başlı üç durum söz konusudur ve bunları şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
Sağlıklı ve normal karotis arterler, esnek ve pürüzsüz iç duvarlardan meydana gelmektedir. Çeşitli nedenlerle karotis arter damar duvarlarında hasarlar meydana gelmekte ve karotis arter hastalıkları ortaya çıkmaktadır. Karotis arter hastalıklarının nedenlerini şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
Bazı durumlarda, karotis anevrizması ve fibromasküler displazi, karotis arter hastalığına sebep olabilmektedir.
Karotis arter hastalıkları, genellikle arterde ciddi bir daralma veya pıhtı oluşumu gerçekleşip, akut bir arter tıkanmasına sebep olana kadar belirgin nitelikte semptomlar meydana getirmemektedir. Bu bakımdan karotis arterlerde meydana gelen plak oluşumları, yetişkinliğin erken evrelerinde oluşmaya başlayabilmekte, ancak belirtilerin ortaya çıkması uzun sürebilmektedir. Belirtiler ise, geçici iskemik atak ya da inme durumlarıyla ortaya çıkabilmektedir.
Geçici iskemik atak, inmeye benzer nitelikte ancak kısa süreli durumlardır. Geçici iskemik atak gerçekleşmesiyle, beyindeki kan akışı geçici olarak kesilmekte, bu durum birkaç dakika sürmekte ve belirtiler genellikle bir saat içerisinde kaybolmakta, kişi normale dönmektedir. Geçici iskemik ataklar, inme ve kalıcı beyin hasarlarının ortaya çıkabileceğine dair bir uyarı niteliğindedir.
Geçici iskemik atak veya inme belirtilerini şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
İnme belirtileri, geçici iskemik atak belirtileri ile aynı şekilde gelişmekte ancak sonuçları farklı ve çok daha ciddi nitelikte olmaktadır. İnme sonucunda, kalıcı beyin hasarları meydana gelebilmekte, felç, görme ve konuşma sorunları şeklinde uzun vadeli sakatlıklar meydana gelebilmekte ya da ölüm gerçekleşebilmektedir.
Karotis arter hastalığı sebebiyle ortaya çıkan inme ve felç durumlarında, erken tedavi oldukça önemlidir. Yukarıdaki belirtilerin ortaya çıkmasıyla, 4 saat içerisinde tıkanmış arterin açılması için tedavinin gerçekleştirilmesiyle, tam olarak iyileşme olasılığı artmaktadır.