29 Ekim Dünya İnme Günü
Beynimiz kana ve oksijene en az tol...
Organ nakli haftası ve Kalp Nakli Ülkemizde her yıl 3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası olarak kutlanmaktadır. İleri dönem kalp yetmezliğinde hastalarında ilaç tedavisi veya diğer ameliyat yöntemleri ile sonuç alınamadığında tek çözüm kalp nakli olmaktadır.
Kardiyomiyopati; kalp kasının iflası anlamına gelir. Kalp bir pompa olarak görev yapamaz hale gelir. Başta koroner kalp hastalığı olmak üzere kapak hastalıkları, ritm bozukluğuna bağlı durumlar, viral enfeksiyonlar ve hatta gebelik bile kardiyomiyopatiye neden olabilmektedir. Kalp dışı organ nakillerinde örneğin böbrek ve Karaciğerde canlıdan organ temini mümkün iken Kalp naklinde maalesef sadece beyin ölümü gerçekleşmiş sağlıklı kalpler kullanılabilmektedir. Bu yüzden özellikle kalp naklinde organ bağışı çok önemli hale gelmektedir.
İleri dönem kalp yetmezliği olan kalp nakli bekleyen hastaların ortalama yaşam süreleri 1 yılın altındadır. Bu yüzden kalp nakli için gerekli organ bulunamadığında bu hastaların neredeyse tamamı kaybedilmektedir. Son yıllarda kalp nakli bekleme listesindeki hastalara uygulanan bazı mekanik destek sistemleri geliştirilmiş (mekanik yapay kalp) ve bunlarla kalp nakline kadar olan bekleme süresi uzatılabilmektedir.Ülkemizde ve dünyada organ bağışı halen istenilen seviyede değil. Dünyada kalp yetmezliği nedeniyle takip edilen hastaların ülkeler arasında farklılıkla ancak % 1-5 ine kalp nakli uygulanabilmektedir.
Kalp nakli her hastaya da uygulanamıyor.
İlk yıllarda 55 yaş sınır olarak kabul edilse de artık ileri yaşta da uygun hastalara kalp nakli yapılabilmektedir. Kalp nakli kesinlikle büyük bir ekip çalışmasını gerektirir ve ancak Sağlık Bakanlığı ‘nın ruhsatlandırdığı merkezlerde yapılabilir. Ameliyat kadar ameliyattan sonraki dönem çok önemlidir. En önemli riskler doku reddi ve enfeksiyondur. Doku reddinin önlenmesi için uygulanan bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar enfeksiyona yatkınlığı artırır. Bu yüzden ameliyat sonrası tedavi iki yüzü keskin bıçak gibidir. Kalp nakli sonucunda hastalar 1 yılda %85 5 yılda da ortalama %70 sağ kalım oranlarını yakalarlar. Tabii ki kalp naklinden sonrada hastaları efor kapasiteleri çok değişir. Yatağından kalkıp tuvalete bile gittiğinde nefes nefese kalan hasta, kalp naklinden sonra yorulmadan merdiven çıkabilmektedir.
Ülkemizde organ bağışları Sağlık Bakanlığı kontrolü ve denetiminde yapılmaktadır. "Türkiye Organ ve Doku Nakli Bilgi Sistemi" vasıtasıyla organ dağıtımı en adaletli ve şeffaf biçimde yapılmaktadır.
Ülkemizde organ olarak, böbrek, deri, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve incebağırsak nakilleri; doku olarak kemik, kemik iliği, kornea ve kalp kapağı nakilleri yapılmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, organ naklinin caiz olduğunu bildirmiş ve organ bağışını, insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlanmıştır.18 yaşından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkes 2238 sayılı yasaya göre organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilir.
Geleceğe bırakacağınız en güzel miras organ bağışıdır.
Prof.Dr. Mustafa GÜLER